YAKIŞIYOR MU BİZE ?

      Bu ne karamsarlık, bu ne art niyet, Aslan gibi ayakta duran, ligin ilk yarısında beklenmeyecek derecede başarıya koşan bir takımı, ikinci yarı biraz tökezlendi diye neredeyse idam sehbasına koyup hep beraber tabureye tekmeyi biz vuracakmışız gibi hareket ediyoruz. Bu hırsımız, bu kinimiz niye, kimin için belli değil. Böyle düşünmek yakışıyormu bize? 

      Maçları izliyoruz, kasap et derdinde koyun can derdinde misali ligde bizden daha kötü durumda olan takımlar canla başla ligde kalmak için çaba sarf ederlerken, taraftarıyla, yönetimiyle, şehri yönetenleriyle tek vücut olmaya çalışıp didinirlerken biz küsüp, tökezleyip yok etmeye çalışıyoruz bu takımı. 

      Lige baktığımız zaman kalite olarak bizden çok kötü olan takımlar üst lig mücadelesi verirlerken bizim ligde kalma barajının peşinde koşmamız gerçekten bu işte samimi olmadığımızın göstergesidir diyebilirim. Öz ve az destekten bile mahrum kalan bu şehrin bu takımdan başka neyi var ki, ne yi kaldı ki demek hepimizin ortak fikri olmuşken bile, akıllı birine kırk gün deli diyerek delirtmektede üstümüzü yok gibi davranıyoruz nedense. Ligin tepesine başımızı çevirip baktığımızda Allah aşkına bir düşünelim, hangi takıma biz kolay teslim olduk, hangi takıma boyun eğip, diz çöktük. Demek ki az ve öz destekle bile bu takımın yerinin burası olmadığını hepimiz gayet iyi biliyoruz. Amatör takımın bile birkaç destekçisi varken kimse kusura bakmasın Elazığ sporun iki üç bin taraftarından başka hiç bir desteği yoktur bu şehirde diyorum. Başarıda benimde payım var diyerek kaşkollarla boy gösterip cirit atanlar zor günlerde sırtlarını dönüp kaçacak delik arıyorlarsa onlar için söylenecek söz bile bulmakta zorlandığımı da ayrıca belirtmek istiyorum.

      İşin diğer boyutu olan kalan maçları incelediğimizde, söylenenlerin aksine kalan dokuz maçtan bu takımın en az on beş puan daha hanesine yazdırabileceğine ben kendi adıma emin olduğumu  söyleyebilirim. Takım içerisindeki huzurun yakalanıp işin özüne odaklanıldığı taktirde bunun aksini eminim kimse düşünmez. Çünkü, kalite ve futbolcu yapısının yanısıra oynanan futbol olarak ligin ilk altısı içerisinde yer bulması gereken bu takım dediğim gibi iç huzurun aksamasıyla tökezlenme yaşamış ve bulunduğu konuma el birliği ile sürüklenmiştir. 

      Sözün özü, kim ne derse desin, sırasıyla oynayacağımız ve rakiplerimiz dediğimiz, kendi sahamızda Buca spor ve Denizlispor maçlarının yanısıra Altınordu deplasmanından alacağımız toplam dokuz puan, ligin geriye kalacak altı haftalık sürecinde tüm karamsırlıkları üzerimizden atacaktır diyorum. 

      O halde, bize düşen geriye kalan maçlar için,  karalamadan, kırmadan, dökmeden tam destek olmaktan başka ne olabilir ki. Bu takım bu şehirde doğdu, yaşaması, ayakta durması, başarılı olması da bu şehirle olacaktır. Gaydi Gakgoş hep beraber desteğe koş.