GÜZEL HOŞ DA!

Elazığ sporumuz 48. Yaşını kutladı, salonda gördüğümüz manzara her ne kadar hoşumuza gidip bizi sevindirse de, aklımıza takılanları bu satırlara yazmadan rahatça yerimizde duramayacağımızın da bilinmesini istiyoruz.

Öncelik le şunu belirtmek isterim ki kendi adıma hiç bir talebim olmadığı gibi, basın mensubu olmama rağmen bana ters gelen ya da düşünülmeden yapılan bazı yanlış uygulamalar hoşuma gitmediği için geceye katılmadığımı söylemek istiyorum.

Olayın sevindirici ve hoşumuza giden tarafına taraflı bir gözle baktığımızda, ilin anahtarını elinde bulunduran mülki amirlerin yanısıra spor taban birliklerinin temsilcileri, Elazığ spora emek vermişler, basın mensupları ve diğer davetlilerin bir arada bulunması ortam adına işin güller açan yanıydı.

Diğer yanına tarafsız bir gözle baktığımızda ise, Elazığ sporun adı, “Elazığ spor kulübü derneği” ise dernekler kanununa göre kulübün en büyük organı genel kurul yani kulübün üyeleridir. Şimdi sormak lazım, bu kulübe yöneticilik yapanlar bu üyelerin oylarıyla ve seçilerek oraya geldiklerine göre, kulübün gerçek sahipleri olan üyeler neden çağrılmadı? Eğer bir dernek doğum günü gibi bir etkinlik yapacak ise bu etkinliği üyeleriyle yapması gerekmez mi ?

Basın kimliğimi bir kenara bırakarak bu kulübe on beş yılı aşkın bir süreden beri üye olup yanımda da beş arkadaşı külübe üye yapmama rağmen ben ve hiç bir arkadaşım şu ana kadar kulüp üyesi olarak ne bir istişare, ne bir organizasyon ne de bir etkinliğe çağrılmış, hatırlanmış değiliz.

Eğer kulüp üyeliği , genel kurullara çoğunluk sağlamak ya da faaliyet ve hesap tablolarının ibrası için parmak kaldırıp indirmekse kimse kusura bakmasın bundan böyle ben bu oyunun oyuncağı olmayacağım.

Dernek tüzüğünde belirtilen, her üyenin seçme ve seçilme hakkının olmasının yanında söz hakkı da var. Maddesi bu kulübün gerçek sahipleridir anlamının tersine kullanılıyor ise sorunun nereden kaynaklandığının en güzel cevabı yönetim ve çalışanlarıdır diyorum.

Gözlerden kaçmayan diğer bir duruma küçük bir parantez açacak olursak, basın camiasının nasıl olsa davetliyim, kimi çağırıyorlarsa çağırsınlar mantığıyla bu gerçeği göz ardı edip, dile getirmemiş ve kaleme dökmemiş olmalarıdır. Bu durumun, çoğunun kulüp üyesi olmaması ve dernek tüzüklerini, dernek üyeliklerini bilmediklerinden kaynaklandığını da belirtmek istiyorum.

Sözümün özü, kutlama her ne kadar sevindirici bir gelişme olsa da, gözlerden kaçmayan aksiliklerin giderilmesi için kulüp tüzüğünün ve üye kayıt defterinin kulüp masasının en önünde durmasından yanadır.

Tenkit benden taktir sizden.