UZAKTAN EĞİTİMDE UNUTULAN EKSİKLER...

UZAKTAN EĞİTİMDE UNUTULAN EKSİKLER... 

Tüm ülke olarak koronavirüs önlemleri nedeniyle 18 bin öğrenci ile uzaktan eğitime başladığımız bir döneme girmiş bulunmaktayız. İçinde bulunduğumuz süreçten en çok etkilenenlerden biri de çocuklarımız oldu. Çocuklarımızın hayatlarının önemli bir bölümünü oluşturan okul rutinleri geçici süreliğine de olsa tamamen değişmiş bulunmakta. Çocuklarımız bir süre evlerinden ve uzaktan eğitim yöntemiyle derslerini takip etmeye öğretmenleri ile canlı olarak yaptıkları online dersler ve takip edecekleri konu anlatım videoları ile de bu süreci mümkün olduğunca etkin ve verimli şekilde geçirmelerini sağlamak hedef alınarak başlandı. Bu süreç düşünüldüğü gibi işlemedi. Öğretmen ve öğrenciler sistemden kaynaklı bir çok sorunla karşılaştı. Uzaktan eğitim çile eğitimine dönüştü; kimi derslere katılırken kimi de katılamadı ne yazık ki.
EBA'ya girip ders veren öğretmenlerimiz ve alan öğrenciler günün şanslısı ilan edildi; günü kurtardık... ya yarın; yarın meçhul şansa kalmış umutlarıyla başladık.  İcinde bulunduğumuz bu dönemin uzayacağı aşikar bir şekilde biliniyorken yapılacaklar daha önceden eksiz bir şekilde hazırlanmalı tüm altyapı düşünülmeliydi; ki B,C, D planları olduğu söylenmişti. Uzaktan eğitime erişimin sağlanması, bu dönemde üzerinde durulması gereken önemli konulardan biri iken uzaktan eğitim ve telafi eğitiminin erişilebilir olmasının yanı sıra bu hizmeti sağlarken uzaktan eğitimin unuttuğumuz bu sorunlarının yanısıra gözardı edemeyeceğimiz önemli bir sorun daha vardı
bu süreçte. Dar gelirli ailelerin çocuklarının bu sürece dezavantajlı başlayacak olmalarıydı... Malesef bu çocuklarımız imkansızlıklar yüzünden uzaktan eğitime katılamamakta. Ev ortamının teknolojik ve ortam olarak uygun olmamasından ziyade;
evde kaç öğrenci var? İnternet var mı? Kapasitesi yeterli mi? Sabit ya da taşınabilir bilgisayar, tablet, lap top mevcut mu? Evde öğrencinin rahatça ders izlemede kullanabileceği tv var mı? Ve birçok soru? Yine her zaman ki gibi toplumca sınıfta kaldık.
Uzaktan eğitim ve telafi eğitiminin erişilebilir olmasının yanı sıra bu öğrencileri de yöneticilerimiz, ilgililer ve toplumun sözcüleri gözardı etmeden tüm hazırlıkların yanısıra eğitim ve öğretimin tüm çocukların hakkı olduğunu unutmadan, bu ve bunun gibi sorunları fark ederek planlamak zorundaydılar.
Aslında bu süreçte yaşananlara bianen şunu da gördük ki ülkemizin bilişim altyapısında hala ciddi sorunlar var. İnternete sağlıklı bir şekilde erişimin zorluklarını yaparak yaşayarak yaşadık toplum olarak. Bu sorunların biran önce halledilmesi umuduyla sözümü büyük önder Atatürk'ün bir sözüyle bitirmek istiyorum.
"En önemli ve feyizli görevlerimiz, milli eğitim işleridir. Milli eğitim işlerinde mutlaka muzaffer olmak lazımdır. Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak bu suretle olur."