ÜLKEMİN BÜTÜN ÖĞRETMENLERİNE

  Gelecek nesiller adına umut bağladığımız, mucizeler yaratmasını beklediğimiz, hakkıyla verdiği emeği yeri geldiğinde yere göğe sığdıramayıp övdüğümüz, yeri geldiğinde de tek bir kelimeyle hiçe saydığımız, çocuğumuzun başarısını da başarısızlığını da ona mal ettiğimiz, eti de sizin kemiği de sizin diyerek çocuğumuzu emanet ettiğimiz ; lakin küçücük bir olumsuzlukta, siz bunu yapamazsınız, hakkınız degil görevinizi yapın diyip, kimi zaman hakarete, kimi zaman şikayete, kimi zaman da kaba kuvvete başvurup suçladığımız, eleştirdiğimiz öğretmenlerimiz.
  Oysaki eğitim öğretim birtek okuyup yazmayı öğrenmekle,öğretmekle mi bitiyor du? Ya etik ve toplumsal değerler, duygular, inançlar, düşünceler hepsi bir bütün olarak öğretilip pekiştirilerek kazandırılmıyormuydu? Öğretmen ve ebeveynler birbirini bu şekilde de tamamlamıyormuydu?
   İşte bugün geçmişin ve geleceğin öğreticisi ve kurucusu olan,değerlilerimizi emanet ettiğimiz öğretmenlerimizin günü... Artık bırakalım da görevlerini hakkıyla gerektiği gibi yapsınlar. Onlara hak ettiği değeri, önemi, saygınlığı, itibarı, devlet ve toplum olarak vermek çok da zor olmasa gerek... Bu güzel ve kutsal görevi hakkıyla yapan tüm öğretmenlerimizin bu değerleri görmeye istemeye hakları yokmu?

 Unutmayınız, "Bir ulusun çağdaş ülkeler düzeyine erişebilmesi; eğitim ve öğretimin kaliteli ve bilimsel yöntemlerle yürütülmesi ile ancak mümkün olabilir." Bu da geçmişin öğreticisi geleceğin kurucusu olan öğretmenlerimizin sayesinde gerçekleştirilecektir. Görevini severek heyecan içinde özveri ve layıkıyla yapan bütün öğretmenlerimizin bu günüde her günüde kutlu olsun...

Tülin Çetin Aşkın